Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Problem Bazen Kendinizde Olabilir

Resim
Bazen sorunu karşı da ararken kendimize bakmayı unutabiliyoruz. Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından yakınıyormuş ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Ona nasıl yaklaşması gerektiğinden emin değilmiş. Bu durumu konuşmak için aile doktorunu aramış: doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş. "Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla" O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş ; Hayatım bu akşam yemekte ne var? Cevap yok Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış; Hayatım bu akşam yemekte ne var? Hala cevap yok Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrar...

Şükür Bayramı Nasıl Şeker Bayramı Oldu

Resim
Ünlü tarihçi Murat Bardakçı, Habertürk'teki köşesinde Ramazan Bayramı'nın bazı kesimlerce 'Şeker Bayramı' olarak adlandırılmasının nasıl gerçekleştiğini yazdı. İşte o yazı: “Her günün bayram, bayramın mübarek olsun” demekti. Bugün bayram; sizlerin de her gününüz bayram gibi, bayramınız da kutlu olsun! Şimdi genellikle “Ramazan Bayramı” denen bu bayram, bundan 20-25 sene öncesine kadar genellikle şehirlerde“Şeker Bayramı” diye bilinirdi. Daha da eskisini soracak olursanız, o devirlerde “Ramazan”, “şeker” yahut “Kurban Bayramı” ayırımı yokmuş; eskiler her iki bayram için de “bayram”ın Arapça karşılığı olan “ıyd” sözünü kullanırlarmış...Sohbet sırasında yahut yazıda hangi bayramın kastedildiği cümlenin siyakından, yani gelişinden zaten anlaşıldığı için ayırım yapmaya lüzum da hissetmezlermiş...